Finansal Dijitalleşme — Merkez Bankası Dijital Paraları (CBDC) ve E-Krona Örneği
TROY’un lansman sunumundan bir sahne hatırlıyorum. Paranın bulunduğu topraklar olarak Anadoluya işaret ediyordu. Lidyalılar M.Ö. 7.YY’da madeni parayı altın ve gümüş karışımı bir alaşımdan kullandıkları kalıplarla “darp” etmek suretiyle ürettiler ve kullandılar. Yıllar sonra aynı topraklar dünyanın ilk darphanesine de evsahipliği yaptı ve Fatih Sultan Mehmet tarafından 1463 yılında bugün Fatih ilçesi sınırları içinde halk kütüphanesi olarak hizmet veren binada darphane kuruldu.
İcadının üzerinden yüzyıllar geçmiş olsa da para ilk icat edildiği ve kullanıldığı dönemdeki primitif özellikleri ile halen kullanılmaya devam ediyor. Para bir değer saklama aracı bir ölçü birimi ve nihayet para bir değişim aracı.
Kullanılış dönemlerine göre aralarında 2500 yıl bulunan aşağıdaki iki çeşit madeni para arasında ne fark görüyorsunuz ? Benim görebildiğim tek fark yakın tarihte basılmış olanın daha muntazam bir kalıptan çıkmış olduğu ve belki basıldığı madenin daha saf olduğu. Bu farklılıklar dışında amaç ve form olarak birebir aynılar.
Fiziksel paranın diğer formu olarak banknotlarda da durum çok farklı değil. Daha kaliteli materyal, daha fazla fiziksel güvenlik unsuru hepsi bu. Yüzyıllar geçse de insanlar günlük hayatlarında gerektiği durumlarda fiziksel para kullanmaya devam ediyor.
Sabit bir perspektiften bakıldığında böyle bir resim görülüyor olsa da gelişen teknoloji tabiki “para” üzerinde de etkili oldu. “Plastik para” olarak da isimlendirilen kartlar günlük hayatta kullanılmaya başlandı. Bankaların devreye girmesiyle “kaydi para” kullanılmaya başlandı ve ödemeler hesaplar arası transferler şeklinde yapılmaya başlandı. Kaydi para sayesinde ekonomide yaratılan her değer, yapılan her işlemin karşılığı olarak fiziksel paranın yaratılması gerekliliği ortadan kalktı.
“Kripto para”lar son yıllarda en dikkat çeken finansal gelişmelerden biri oldu. Merkezilikten uzak olmaları, takip edilebilirliklerinin hemen hemen mümkün olmaması ve volatilitelerinin yüksek olması nedeniyle hükümetler genel olarak kriptoparalara mesafeli durmaya devam ediyor. Kripto paraların doğuşu esasında “dijital para” çalışmalarının da ivmelenmesine neden oldu. Sabitcoin (stable coin)’ler ile fiyat dalgalanması sorunu ortadan kaldırıldı. Bu gelişmeler ülkelerin merkez bankaları nezdinde karşılık buldu ve merkez bankaları da dijital paralar üzerinde proje geliştirmeye başladılar.
Dijital para birimi üzerinde çalışma yapan merkez bankaları arasında T.C. Merkez Bankası da var. 11. Kalkınma Planı’nda aşağıdaki heyecan verici madde yer alıyor :
Dijital para çalışmalarında belirli bir aşamaya gelen ülkelerden birisi de İsveç. İsveç, nakitsiz toplum ideallerinde örnek gösterilen ülkelerin başında geliyor aynı zamanda. Nakit kullanımı her geçen yıl azalıyor.
İsveç merkez bankası (Riksbank) stratejik bir proje olarak vatandaşların devlet tarafından güvence altına alınmış bir elektronik ödeme aracı kullanmaları temin etmek adına e-krona projesini geliştirdi. Projenin bir diğer stratejik amacı ise finansal sistemde devlet kontrolünün zayıflamasının önüne geçmek. Kontrolü sürdürmek için ortaya çıkan alternatif sistemlerin önüne set çekmek değil onlarla yarışan benzer özellikler taşıyan sistemleri kurulması tercih edilmiş.
Account based ve value based olmak üzere 2 çeşit e-krona tasarlanıyor. Account based e-krona banka hesabında tutulan value based ise mobil telefon üzerinde uygulamada veya kart üzerinde tutulan elektronik para olarak tasarlanıyor. İnsanların günlük hayatlarında ihtiyaç duydukları her alanda e-kronayı kullanabilmeleri hedefleniyor.
Tabiki ilk etap belirli bir kapalı çevrede pilot olarak uygulamaya konulması hedefleniyor. Ekosistemde ilgili olabilecek bütün kurumlar ile analizler gerçekleştiriliyor ve sistem altyapısı dizayn ediliyor.
Teknolojik altyapı olarak merkezi bir sistem veya DLT’nin kullanımı konusunda son yayınlanan raporlara göre bir netlik söz konusu değil. Daha doğrusu sadece blockchain altyapısı ile yapılmayacağı net. İşlem adetleri ve hedeflenen süreler dikkate alındığında blockchainin henüz yeterli düzeyde olgun bir teknoloji olmadığı görüşüne yer verilmiş raporda.
Internet bağlantısının olmadığı offline ortamlarda mükerrer harcamanın (double spending) mümkün olabileceği, bu durumun halihazırda kartlı ödemelerde de kullanılan şekli ile sorumlu tarafın belirlenmesi, riskin sınırlandırılması yöntemleri ile üstesinden gelinebileceği düşünülüyor.
Takvim olarak ilk pilotun 2021 yılında yapılması öngörülüyor.
Teknolojinin bu baş döndürücü gelişimi karşısında fiziksel paranın marjinalize olacağı çok açık bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Merkez bankalarının yaptıkları dijital para çalışmaları bir nev’i kendi varlık nedenlerinin devam ettirilmesi amacını taşıyor. Ekonominin yönetilmesi için merkezi hükümetler tarafından merkez bankaları marifetiyle uygulanan politikalar, bu politikaların en önemli enstrümanı olan paranın merkez bankası kontrolünden çıkması halinde etkisiz kalacaktır. Böyle bir riski almak istemeyen bütün ülkeler bu tür projeleri uygulamaya koymaya devam edecektir.
Kaynaklar:
http://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2019/07/OnbirinciKalkinmaPlani.pdf